Merhaba güzel çocuklarımızın değerli velileri.
Söz uçar yazı kalır, dedik ve başladık bu yola...
Rehberlik kapsamlı içeriklerimiz aracılığı ile velilerimizle buluşmaya devam ediyoruz.
Çocuk gelişimi üzerine yaptığım paylaşımlarımız umarım sizler için faydalı sonuçlar doğurur.
Çocuklarımızı konuşacağız demiştik ilk sohbetimizde. Ama onları konuşmadan önce -bizim kendi sandığımızda duran kendi çocukluğumuza - dönelim mi ne dersiniz. Hem de bu öyle bir sandık ki zihnimizin hep baş köşesinde ... İkinci sohbetimizin başlığını : bir ebeveyn olarak kendi çocukluğumuz, olarak belirledim. Öncelikle her durumda, kendimizde değişim sağlamak amacıyla yola çıkmak, olumlu yönde ilerlemek adına her zaman iyi bir adımdır. Bu adımları atarken anlamak ve anlamlandırmak için soru sorma yöntemi iyi bir tercih olabilir aslında. Eğer dilerseniz bizler de kendi geçmiş yaşantılarımıza dair bu taktiği tecrübe edebiliriz .
Şimdi, bu yazıyı okurken ya da özel bir vaktimizde şu soruları sorabiliriz kendimize.
Peki ya en çok sevindiren ve anımsadığımızda yüzümüzü güldüren olaylar nelerdi?
Değerli velilerimiz. 'Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk. Hiçbir yere gitmiyor.' demiş ünlü şair Edip CANSEVER. Aslında hep bizimle ve hep davranışlarımıza yön veren kuvvetli bir iç ses çocukluğumuz. Gelişimimize etki eden faktörler arasında; okul dönemimiz, aile içi ilişkilerimiz, arkadaşlarımızla yaşantılarımız, akrabalarımız ile anılarımız, hepsinin eşsiz bileşimi ile tüm bu çevresel faktörleri kendi içimizde fark ederek ya da fark etmeyerek! nasıl algıladığımız, nasıl yorumladığımız, nasıl kavradığımız, nasıl içselleştirdiğimiz ve sonucunda davranışa nasıl dönüştürdüğümüz yer alıyor. Üst kısımda yer alan sorular üzerine düşünmemiz kendimize dair yeni şeyler keşfetmemize ve şuanki yaşantımızı tekrar gözlemlememize yardımcı olabilir. Bize yöneltilen bu sorular, daha önce pek çok kez düşündüğümüz konular dahi olsa; her zaman yeni baştan , yeni yaşımızla, yeni deneyimlerimizle , yeni ruh halimiz ile olayları tekrar gözden geçirmemiz bizlere yeni bakış açıları kazandırabilir.
Verdiğimiz cevaplar çerçevesinde - olması gerekeni de irdeleyek aslında - çocuğumuz ile olan iletişimimizi bir daha gözden geçirebiliriz. Tüm bu sürecin sonucunda 'Peki , acaba çocuğum bu sorulara ne gibi cevaplar verirdi', diye düşünebiliriz. Belki de ara ara bu soruları gündelik bir sohbet akışı içerisinde çocuklarımıza da yöneltebiliriz. .Sonraki başlıklarımızda onların bu sorulara verecekleri cevapların gelişimlerine uygun olarak iyileştirilmesi ve fark etmeden yaptığımız hataları değiştirmek adına bizleri bir ebeveyn olarak destekleyecek içeriklere değineceğiz.
Bu yazımızda; kendi çocukluğumuzun bizde bıraktığı izleri gözden geçirip bu oluşumların çocuğumuz ile olan iletişimize nasıl yansıdığını değerlendirdik. Gelecek yazımızda neler yapıyorduk yerine , neler yapmanın daha uygun ve verimli olacağını konuşacağız.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.
Sevgilerimle.
16.01.2020
BURSA